İstanbul, asırlardan süzülüp gelen bir kent değil, asırlara sirayet eden bir kültürdür. O, ne sadece eski Roma, ne eski Bizans, ne Osmanlı, ne de sadece bir Türk şehridir. İçinde hepsinden motifler olan bir kültür abidesidir. İşte bundan ötürü taşı, toprağı altın deriz.
Birkaç gün önce Anakara’dan beni arayıp, “haftasonu ne yapıyorsun? işin yoksa gel sana dünyanın ilk borsa binasını göstereyim” diyen 50 yıllık dostuma kulak verip, sabahın ilk ışıkları ile İstanbul’dan Kütahya Çavdarhisar’a doğru yola koyuluyorum. Film sahnesini aratmayacak şekilde saat 08:15 de, birimiz doğu, diğerimiz de batı yakasıdan yürüyerek Pankalas (Kocaçay) nehri üzerindeki tarihi Roma köprüsünün ortasında buluşuyoruz.
Yıllar önce küçük kızımla Londra’yı dolaşırken, “Londra’da eski olan her şeyin mutlaka bir tarihi ve hikayesi vardır. Yoksa, ya yeteri kadar eski değildir, ya da henüz sen o hikayeyi bilmiyorsundur” demiştim.
Bir sonbahar sabahı asırlık zarif vapur iskelesi dururken, gecekondu tarzında inşa edilmiş motor iskelelerinden birine baştankara yaparak Büyükada’ya ayak basıyorum. Zarafetin, yerini paçozluğu bıraktığı İstanbul ve Büyükada’da geçmişten gelen bir güzellik olan İksidas (Ksidas) Kitabevi’ne doğru yavaş yavaş yürüyorum.
Bir çok sanatçının geride bıraktığı eserleri kadar yaşam biçimleri, ölüm sebepleri ve mezarları da birçok kişi tarafından merak edilir. Paris’te ünlülerin mezarlığı olarak bilinen Pere Lachaise Mezarlığı’da yatan ve dünyaca tanınmış birkaç ünlünün hayatlarına dair ilginç hususları ve ölüm sebeplerini sizler için derledim.
Mecburiyetten evde kalmanın verdiği sıkıntıdan mı, yoksa çocukluğumdan gelen alışkanlıktan mıdır bilinmez bayram boyunca bazı ilginç deyimler ile ilgili hikayeleri araştırdım. Tabii serde İstanbul sevdası olunca da, İstanbul kültürününün, yaşam biçiminin, edebinin ve coğrafyasının ilham verdiği deyimler olması kaçınılmaz oldu.
Oldum olası bir kenti sevmenin, onu korumanın, kıymetini bilmenin kenti tanıyarak mümkün olacağını iddia ederim. Bazen ilgisizlikten, bazen hayatın koşuşturmasından yaşadığımız mahallenin, caddenin, sokağın isminin nereden geldiğini bilmeyiz, önemsemeyiz. Hazır evlerdeyiz ve bolca vaktimiz var, o zaman buyrun İstanbul’un bazı önemli semt, sokak isimlerinin hikayelerini aktaralım.
#evdekal Türkiye dediğimiz bugünler son seyahatlere ilişkin fotoğrafları gözden geçirmek, notları düzenlemek için muhteşem bir fırsat. Geçenlerde bir grup doktor dostum ile gittiğimiz Atina'da çektiğim bu sahaf fotografını bulunca geçmişte kaleme aldığım, kurguladığım bir hikayem aklıma geldi. Arap Baharı'nın hemen sonrasında uluslararası bir kuruluşu tarafından yarı resmi bir görev ile Mısır'ın sahil kentlerinden birinde kısa süreliğine görevlendirilmiştim.