Açıldığı günden bu yana tarihi Union Française (1896) binasındaki Minoa Pera Kitapçısı’na gitmeye can atıyordum. Dün yağmurlu ve buz gibi bir havada yolum düştü. Aman Allahım!!! İnanılmaz bir kalabalık, iğne atsan yere düşmeyecek bir ortam.
İçeride dolaşırken birine çarpmadan yürümek neredeyse imkansız. Sanma ki kitapsever dolu içerisi. Gördüğüm kadarı ile üç grup ziyaretçi var.
İlk grup; hoş ve tarihi bir mekanda bir şeyler yemek ve içmek için gelenlerden oluşuyor. Bu grup çoğunlukta.
İkinci gruptakilerin (ki bir tanesi de benim) niyeti bu hoş ve tarihi mekanı kullanarak sosyal medya için içerik üretmek. Onlar yaptıkları iş gereği zaten hızlı tüketenler. Ne kitaba, ne de mekana hak ettiği zamanı ayırmayanlar. Çekip, poz verip gidiyorlar. Onlar için varsa yoksa, ışık, renk, dekor, atmosfer.
Eser miktardaki ziyaretçi ise keyifli bir ortamda kitaplara göz atmak, bir iki satır bir şeyler okuma için gelmiş. Bunlar içinde evlerine en mutsuz dönenler bu üçüncü gruptakiler. Değil keyifle kitaplara göz atmak inanın kalabalıktan nefes almak mümkün değil. İnsanın imdat diye kaçası geliyor.
Binayı dolaşırken kalabalık ve gürültü dışında beni rahatsız eden bir başka şey de kitapların dekor olarak kullanım biçimi oldu. Eski, harc-ı alem kitaplar merdiven basamaklarının arasında adeta birer dolgu malzemesi, tuğla gibi yerleştirilmiş. Bu bir tercih meselesi ama kitapçı denilen bir işletmede bunu görmüş olmak açıkçası beni rahatsız etti.
Günün sonunda yukarıda bahsettiğim ilk iki gruptaki ziyaretçilerdenseniz ve kalabalığı seviyorsanız Minoa Pera sizin için ilginç bir mekan olabilir.
Üçüncü grup ziyaretçilerdenseniz, bir kitapsever olarak Minoa Pera’dan uzak durun demeyi içime sindiremem ama daha tenha olacağı haftaiçi sabah saatlerini deneyin derim. Ya da, yoğun ilginin azalmasını, mekanın sadece kitapseverlere kalacağı günler için biraz daha bekleyin.
Sonuç olarak, Minoa Pera benim için içinde kafe olan bir kitapçıdan ziyade, dekorasyonunda kitap kullanılmış bir yeme-içme mekanı. Bu haliyle de tercih edeceğim bir yer olmaz. Sen ne dersin?
İstanbul, 10 Aralık 2023
gezmekyetmez
#gezmekyetmezderoguzotay
#pera
#beyoğlu
#unionfrançaise
#minoapera
#seyahat
#şehir
#kent
#kenthikayeleri
#gezmekyetmez