Bugün serin ve karanlık bir İstanbul sabahında, Rumelihisarı’nda yürürken mimari açıdan pek bir özelliği olmayan ama duvarına çizilmiş resim paleti ve fırça figürü nedeniyle dikkatimi çeken bir yalıdan, daha doğrusu bu yalıya ismini veren ressam Şevket Dağ (1876-1944) beyden bahsetmek istiyorum.
Osman Hamdi Beyin Talebesi
Kendisi, Osman Hamdi Bey’in gayretleri ile kurulan Sanayi-i Nefise Mektebi resim bölümünün ilk öğrencilerinden ve mezunlarındandır Hocaları Osman Hamdi bey ve Valeri’dir.
Muhallebicide Açılan İlk Sergi
Mezuniyeti sonrasında 1902 yılında beş resimden oluşan ilk sergisini Fatih’teki bir muhallebici dükkanında açar.
Bir taraftan ressamlık yaparken, bir taraftan da Galatasaray Lisesi müdürü Tevfik Fikret’in isteği üzerine Galatasaray Lisesi’nde resim öğretmenliği de yapmaya başlar. Öğrencileri ile açık havada resimler yapması o günün İstanbul’unda tuhaf karşılansa da, eleştiri yapanları “Sanatta utanmak, sıkılmak, pısırıklık etmek mevzuu bahis değildir’ diyerek susturur.
İç mekan resimleri ile tanınır. Topkapı Sarayı, Ayasofya, Rüstem Paşa Cami, Kapalıçarşı başta olmak üzere İstanbul’daki camilerin ve tarihi yapıların ve hanların iç mekânlarını konu alan resimler çizer. Çizdiği resimlerde mimari öğeleri ve bezemeleri detaylı bir şekilde ve elle dokunulabilecek hisse verecek kadar canlı tasvir eder. Hal böyle olunca resimlerinde yer verdiği mekanlar, çiniler, avizeler, kandiller halılar ve hat levhaları insanı büyüler.
Ayasofya’da Gece Gündüz Sekiz Yıl
Ayasofya Cami içinde 8 yıl resim çizer. O günleri anılarında “tuttular kolumdan karakola götürdüler, o yıllarda adamı dünyanın bir ucuna sürerlerdi. Derdimi zar zor anlattım, bana özel Ayasofya’da resim yapmam için padişahtan izin çıktı” diye anlatır.
Sadece tarihi mekanları tasvir etmez manzara temalı resimler de yapar. Bu resimlerinde İstanbul’un sokaklarını, eski evlerini, mesire yerlerini, Boğaziçi’ni, Sarayburnu’nu ve yaşadığı Rumelihisarı’nı konu eder.
Halife Abdülmecid Efendinin Takdiri
Bir sergisini ziyaret eden halife Abdülmecid Efendi, kendisi için “İslam eserlerini Şevket bey kadar kudretle batılılara anlatacak daha bir ressama malik değiliz. Bütün eserlerinde ulusal bir kudret vardır. Leonardo da Vinci senelerce sevgilisinin bir hafif tebessümünü resmettiği gibi Şevket’de İslam eserlerinin bir aşığı, bir tapanı, bir şairidir.” şeklinde değerlendirmede bulunur.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Kurucusu
Türk ressamlarını aynı çatı altında toplayan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nin kurucu üyesidir. Kuruluş gününe ait tutanağa palet ve fırça biçiminde imza koyar. Bu onun resimlerinde de kullandığı imzadır. Bu imza şekli yaşadığı yalının giriş kapısının üstünde bugün dahi görülebilir.
23 Mayıs 1944 günü evine dönerken bindiği vapurda kalp krizi geçirerek hayata veda eder. Rumelihisarı’nda, Aşiyan Mezarlığı’na gömülür.
İstanbul, 25 Şubat 2023
gezmekyetmez
#gezmekyetmezderoguzotay