Yunanlı bir dostunuz varsa mutlaka siz de yaşamışsınızdır. Bir yere gidersiniz, biraz hoş sohbetten sonra o kaçınılmaz noktaya gelirsiniz ve büyük tartışma başlar. Yanlış anlamayın, öyle Kıbrıs Meselesi, Ege Kıta Sahanlığı, Doğu Akdeniz falan değildir konu. Sorun daha da büyüktür. Önce imam bayıldının, yalancı dolmanın, musakkanın Türk mü, Yunan mı olduğu tartışılır. Sonra iş daha da ciddileşir, devreye kahve girer. Hızınızı alamazsanız baklavayı bile masaya yatırırsınız.
Bu defa da öyle oldu. Ama kavga yepyeni bir konudan, kokoreçten patladı. Benim, “Yunan dediğiniz tüm yemeklerin ismi niye Türkçe o zaman?” şeklindeki soruma, George da, “Eeee ne var bunda, siz de bizim kokoretsiye kokoreç diyorsunuz” diye cevap veriyor ve kayıkçı kavgası başlıyor.
Taverna Tsolias’ın ikinci kuşak işletmecisi George ile sohbet
“Baksana bana! kokoretsinin sizdeki mazisi taş çatlaşın 25-30 yıldır” diyor. Yapma gözünü seveyim deyip, Ömer Seyfettin’in 1920 yılında kaleme aldığı Lokanta Esrarı adlı hikayesinde “bağırsak sarması” diye kokoreçten bahsettiğini söylüyorum. O hikayeyi tam okumamışsın sen diyor. Orada Yunanlı bir meyhanecinin yaptığı kokoreçi ilk defa denediğini ve sevmediğini yazıyor sizin hikayeci diyor. Haa! bir de diyor, 1876 yılında Ermeni harfleri ile Türkçe yazılmış Miftahu’l Tabbahin (Aşçıların Anahtarı) isimli kitapta kukuriyye diye tarif edilen kokoreç tam bizim usuldur diyor. Biz önce yürek, karaciğer, akciğer, böbrek gibi sakatatları şişe dizer, sonra da bağırsağa sararız, siz ise sakatat kullanamazsınız diye ekliyor. Üstelik bu kelimenin Arnavutçası kokerrozdur. Hem Yunanca, hem de Arnavutça’daki karşılığı mısır koçanı demektir. Bu ismin verilme sebebi, tahmin edeceğin üzere kokoreçin sarıldıktan sonraki şeklinin mısır koçanına benzemesinden diyor.
Yoğurt aynı ama bir farkla üstüne bal veya reçel dökülüyor
İşler benim için hiç de iyi gitmiyor, kömür ateşinde dönen kokoreç gibi kızarmaya başlıyorum sinirden. Hadi sağlığına diyor, içeceklerimizden birer yudum alıyoruz. Ne dertlendin be dostum! diyor. Yemek dediğin şeyin milliyeti mi olur, bu lezzetler bir ulusa değil, koca bir coğrafyaya ait diyor.
Adres : Taverna Tsolias 45 Leoforos Varis – Koropiou, Vari 16672 Atina Yunanistan
Tel : + 30 21 0895 2446
İstanbul, 18 Ocak 2021
gezmekyetmez