Sosyal medyada faydalı bulduğum ve takip ettiğim @kaybolantarihinpesinde adlı hesapta dün eski bir gazete kupürü paylaşılmıştı. Haber; birinci sayfada “Kedi eti münakaşası” üst başlığı ile “Celal Muhtar bey eşek etini kediye tercih ediyor…” şeklinde veriliyordu. 2 Eylül 1929 tarihli Akşam Gazetesi’nde ki bu haberin doğruluğunu okuyanların değerlendirmesine bırakıp, haberde adı geçen Celal Muhtar (ÖZDEN) beyden bahsedeyim.
Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra Gülhane’de bulunan Askeri Tıp Fakültesi’nde okur. Daha sonraki yıllarda İstanbul’un Belediye Reis’i olacak olan Cemil TOPUZLU, sınıf arkadaşını anılarında şöyle anlatır: Her sabah Sarayburnu’na iner, oltası ile balık tutar, bunları itinayla temizledikten sonra tuzlayarak, tenekelere basardı. Bu tenekeleri öğrencilerin alışveriş yaptığı Bakkal Şakir’e satıncaya kadar da, okuldaki karyolasının altında saklar, yatakhaneyi balık kokuturdu. Bu alışkanlığı nedeniyle Cemil bey kendisini okul idaresine şikayet etmiş. Mezuniyet sonrasında başarılı bir dermatolog olan Celal Muhtar bey bir süre de Tıp Fakültesinde dersler verir. Kızılay İdare Heyeti üyesi olan Celâl Muhtar beye şöhret kazandıran asıl olay ise bir felaket sonrasında yaşanır.
Balkan Harbi sırasında, savaştan kaçıp, İstanbul’a göç eden yaklaşık 650 bin kişinin iaşesini karşılamak üzere kurduğu aşevi ve yemek dağıtım organizasyonu dünya çapında takdir toplar. Ancak, bu başarısına rağmen halk arasında insanlara eşek eti yedirdiği dedikodusu yayılır. Kuvvetle muhtemel 2 Eylül 1929 tarihli haber de bu dedikodulardan yola çıkarak yapılmış olmalı. Bu başarılı organizasyonu yanında bir taraftan da, hekimliğe devam eder. I. Dünya Harbi sırasında askerler arasında yaygın olan uyuz hastalığına bulduğu çare ile askerlerin hızlıca tedavi olup, cepheye dönmesini sağlar. Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’ya yollanan yardımların organizasyonunda görev alır.
Yardımseverliği kadar sansasyonel haberlere de konu olan Celal Muhtar bey 20 yaşına gelip, evlenmemiş veya boşanmış erkekler için 1920 yılında konulması düşünülen Bekarlık Vergisi’ne karşı çıkması ile gönülleri feth eder. Yardım severliğinden bahsetmişken, Yeldeğirmeni’nin bir Türk tarafından yaptırılan ve bugün hala ayakta olan ilk apartmanı bir dönem göçmenlere tahsis eder.
Yaşlılığında görme yetisini kaybeden Celal Muhtar bey 1947 yılında, 82 yaşında vefat eder. Maalesef yaptığı önemli işlerle değil, tuhaf haberlerle anılan bu kıymetli insanı bu vesile ile hayırla analım.
İstanbul, 21 Ocak 2021
gezmekyetmez