İstanbul’un asırlık geçmişine dair izleri şehrin her köşesinde görmeye alışığız. Koruma açısından hakkını veremesek de, bir farkındalık olduğu söylenebilir. Ne de olsa, söz konusu eserler kentimizin, ülkemizin ve hatta dünyanın kültürel mirasıdır. Ancak, şehrin sanayi alanındaki kültürel mirası eserlerin durumu hiç de parlak değil. Geçmişi 100 – 150 yıl öncesine dayanan bir çok sanayi kuruluşuna ait binanın günümüzde ya yerinde yeller esiyor, ya da kaderine terk edilmiş durumda. Mesela kentin iktisadi tarihinde önemli yere sahip hava gazı depolama tesisleri, birçok kibrit, silah, plak, içki ve tekstil fabrikalarının günümüzde ismi bile zor hatırlanıyor.
Bunlardan bir tanesi de, bugün bacası ve idari binasının bir kısmı kısmen ayakta olan Yedikule Pamuk İpliği Fabrikası’dır. Yahu bu fabrikayı ben hiç duymadım diyenler çoğunlukta olabilir ama acele etmeyin, şimdi yerini söyleyince ahhh ben biliyorum diyeceksiniz. Marmaray’ın Kazlıçeşme İstasyonu’na yolunuz düştü ise otopark haline getirilmiş eski fabrika alanı içindeki koca baca mutlaka dikkatinizi çekmiştir. 1890 yılında hizmete giren fabrika levanten bir aile tarafından kurulur. 1929 Büyük Buhranı’na kadar aynı aile tarafından işletilir. O yıl bölgede daha küçük bir fabrikası olan Halil Ali Bey ve oğlu Fuad beyler tarafından satın alınır. Kısa sürede Avrupa kalitesinde imalat yapan bir fabrika olur. Hatta “Halil Ali Basması” ülkenin her yerinde aranan tekstil ürünü olur.
1935 yılında yürürlüğe giren soyadı kanunu sonrasında aile yaptıkları bez işinden dolayı Bezmen soyadını alır. Uzun yıllar sektörün lideri olan firma ülkenin tekstil sektöründeki medar-ı iftiharı olur. Fabrika yönetimi nesilden nesile geçer. Ve işin başına Fuad beyin oğlu Halil Bezmen geçer. Halil Bezmen’in parlayan yıldızı önce İSKİ yolsuzluğu (1989), sonra da tarihi eser kaçakçılığı suçlaması ile sönmeye başlar. Hakkında açılan davalar nedeniyle yurtdışına kaçan Halil Bezmen, kırmızı bülten ile aranır. Amerika’da olduğu günlerde gazeteci Uğur Dündar’ın nefesi hep ensesinde olur. 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde vizesiz bulunduğu için sınır dışı edilir. Türkiye’ye döner, tutuklanır. Yargılanmakta olduğu tarihi eser kaçakçılığı davasında suçsuz bulunur ve 2003 yılında beraat eder. Halil Bezmen yakayı kurtarsa da, Mensucat Santral o denli şanslı değildir. Ağır kredi yükü ve badireler nedeniyle iflas eder, yok olup gider. Oysa, bugün çoğumuzun fark etmeden yanından geçip, gittiği bu fabrika bacası gibi sanayi tesislerine kulak verildiğinde öğrenecek ne çok şeyimiz var.
İstanbul, 09 Ocak 2021
gezmekyetmez