Trenle yolculuklarının insanın ruhuna işleyen romantik yanı kadar ülke sanayindeki önemi de yadsınamaz.
Ülkemizde ilk demiryolu 1860 yılında bir İngiliz şirketi tarafından İzmir Aydın arasında inşa edilir. Sonrasında Rumeli Demiryolları (1869-1877) ve Anadolu-Bağdat Demiryolu hattı ise 1872 yılında Almanlar tarafından inşa edilir.
Anadolu-Bağdat Demiryolu hattının inşası sonrasında 1874 yılında Eskişehir’de bir bakım atölyesi kurulur. Hikayemiz bu atölyenin kuruluşu ile başlar.
1919 yılında ülkemizin işgali sırasında bu atölye İngilizler kontrolüne geçer. 1920 yılında Kuvay-ı Milliye’nin eline geçen atölyeye Eskişehir Cer Atölyesi adı verilir. Ve ulusal kurtuluş mücadelesinde önemli rol oynar.
İsmet İnönü anılarında o günlerden “İlk esaslı vazifem orduyu hazırlamaktı. Muhtelif depolarda kamaları alınmış, boru halinde bulduğum topların kamalarını Eskişehir Demiryol Atölyesi’nde yaptırdım’’ diye bahseder.
1923 yılında 800 m² kapalı alana ulaşan Eskişehir Cer Atölyesi’nde, 1925’ten 1928 sonuna kadar, Kazanhane, Çarkhane, Marangozhane, Köprü, Demiryolu Makası, Kantar ve yol emniyeti ile ilgili malzemeler üretecek yeni atölyeler kurulur.
1958 yılında Eskişehir Cer Atölyesi’nin adı Eskişehir Demiryolu Fabrikası olarak değiştirilir.
1961 yılında, 1915 beygir gücünde, 97 ton ağırlığında, 70 km/h hız yapabilen Türk işçi ve mühendislerinin eseri olan ilk yerli buharlı lokomotifi KARAKURT bu tesislerde üretilir.
1961 yılında, 129 gün gibi rekor bir sürede ilk yerli otomobili Devrim de bu tesislerde üretilir.
Çeşitli isim değişikliklerinden sonra şirket TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğü ismini alarak faaliyetlerini sürdürür.
İstanbul, 11 Mart 2023
gezmekyetmez
#gezmekyetmezderoguzotay