
Rastlantı eseri fark ettim boynuna kadar betona gömülen ve abuk sabuk boyanmış, 200 yıllık çeşmeyi. Bu kadir kıymet bilmezliğe önce ağız dolusu saydırdım. Sonra kızgınlık geçti. Daha doğrusu yerini meraka bıraktı.
İnsan, adını dahi bilmediği bir çeşmenin hikayesini nasıl kovalar ki! demeyin, anlatıyorum. Çeşmeye dair kendi uydurduğum bir iki anahtar kelimeyi Google’da taramak pek parlak sonuç vermiyor. Çeşmenin fotoğraflarına yer veren ancak içinde bilgi barındırmayan sadece iki gönderi tespit ediyorum. Muhtemelen bugüne kadar pek bilinmeyen bir hikayenin habercisi olduğundan olsa gerek, internetin çaresiz kaldığı bu gibi durumlardan tuhaf bir keyif alırım.
Çeşme kitabesi üzerinden yapılan okuma önemli bazı ipuçları veriyor. Kitabeye göre göre çeşmeyi yaptıran Kethüda İbrahim adında bir muhterem, zemzem suyu ile alemin susuzluğunu gidermiş, Bebek semtini dünyanın gözbebeği kılmış. eşme de 1804-1805 yıllarında inşa edilmiş.

Buyrun size yeni sorular. Kethüda İbrahim bey kim? Bebek semtini ihya eden bir çeşmenin Hacıosman Bayırı’nda işi ne ve sair, ve sair ….
Sıfır bilgiden, cevap aranan sorular aşamasına geçmenin keyfini yaşayan bilir. Zifiri karanlık artık yerini alaca karanlığa bırakır. Bundan sonrası sadece doğru metodoloji ile referans kaynakları araştırmak. Daha basit deyişi ile babadan kalma eski yöntemlere başvurmak.
Kaynak kitaplardaki taramalar sonuç veriyor. Kethüda İbrahim beyin kim olabileceğine dair iki alternatif karşımıza çıkıyor. İlki Bab-ı Ali’den yetişerek Osmanlı bürokrasisinde çeşitli görevler alan, İbrahim bey, diğer ise Sadrazam Derviş Paşa’nın kethüdası İbrahim Hilmi bey.
Kaynaklar çeşmenin asıl yerini Bebek Karakolu’nun önü olarak veriyor. Bununla yetinmiyor, çeşmenin Bebek yolunun genişletilmesi ve asfaltlanması sırasında yerinden sökülerek, Hacıosman Bayırı’na da taşındığını yazıyor.

Bundan sonrası @ibbmiras’a düşüyor. Betona gömülü çeşmenin ihya edilmesi ve bir bilgi plaketi çakılması zor olmasa gerek.
Bir küçük not da kadir kıymet bilmeyen biz İstanbullulara gelsin. Çeşmenin bu halinden utanç bile duymuyor olmak normal mi?

İstanbul, 27 Ağustos 2021
gezmekyetmez






