İstanbul gerçekten ilginç bir kent. Okudukça, öğrendikçe insan daha çok seviyor ve şaşırıyor. Kadıköy’ün Birinci Dünya Savaşı yıllarında Belediye Başkanlığı yapmış olan Celal Esad (Arseven) beyin, bu göreve getirilmesinin altında bir düello teklifinin yattığını söylesem siz şaşırmaz mısınız?
İstanbul’da belediyeciliğin ayak seslerinin duyulduğu yıllar. İstanbul Belediye Reisliğine Operatör Cemil Paşa (Topuzlu) getirilir. Paşa ilk iş olarak şehrin planlanması işini yabancı bir şirkete ihale eder. Heyetin başına da Lyon Belediyesi Başmühendisi Auric’e getirilir.
Bu heyette görevlendirilmiş olanlardan biri de Celal Esad beydir. Auric’in göreve gelmesini takiben Celal Esad beyi ve heyetteki şube müdürleri, memurlar bir toplantıda kendisine takdim edilir. Taktim ve tebrik sırası Celal beye gelir. Kendinden emin adımlarla odaya giren Celal Esad bey, tebrik için elini Auric’e uzatır. Ancak beklenmedik bir şey olur. Fransız kent plancısı yerinden kalkmadan, kendine eline uzatan Celal Esad beye Fransızca olarak “Size elimi veremem, çıkınız” diye cevap verir. Ortalık buz keser. Olaya bir anlam veremeyen Celal Esad bey “Buradan çıkması lazım olan birisi varsa o da sizsiniz” der ve kapıyı çarparak odadan çıkar.

Başlangıçta olaya anlam veremeyen Celal Esad bey, sonradan bu küstah tavrın sebebini öğrenir. Celal Esad beyin yerinde gözü olan Auric’in tercümanı tanışma öncesinde Celal Easd beyin Auric’in yerinde gözü olduğunu, hakkında ileri geri konuştuğunu ve entrikalar çevirdiğini Fransız kent plancısının kulağına fısıldamıştır.
Hırsı geçmeyen Celal Esad bey tekrar odaya girer. Fransız mühendis bu defa da “Siz bir alçaksınız” diyerek hakaret eder. Gözü dönen Celal Esad bey de, “Her ne kadar düello yasaksa da, sizi arzu ettiğiniz bir yerde düelloya davet ediyorum. Şahitlerinizi belirleyen derhal” der. Olay içinden çıkılmaz bir hal alır.
Olay kısa bir sürede kulaktan kulağa yayılır, İstanbul’un Belediye Reisi olan Cemil Paşa’ya kadar gider. Siyasi bir maraza çıkmasından çekinen Cemil Paşa bu tekliften vazgeçmesini söylese de, Celal Esad bey bunun bir namus ve haysiyet meselesi olduğunu söyler, geri adım atmaz.
Hadise Fransız sefirinin kulağına kadar gider. Fransız sefir ve eşi Madam Bompard Celal Esad beylerin aile dostudur. Apar topar bir yemek daveti düzenlenir. Davette Auric ve Celal Esad bey yan yana oturtulur. Davetliler yemekten ziyade yaşanabilecek olası bir tatsızlığa kilitlenirler. Ayağa kalkan Madam Bompard, yanlarına gelir.

Herkesin duyabileceği bir şekilde, “İkiniz de dostumuzsunuz. Sizi birbirinizle dost görmek isteriz. Her iki memlekete arasındaki sempatiyi azaltacak olan bir skandala meydan vermeyecek kadar vatanperver olduğunuza da eminim” der. Olay tatlıya bağlanır.
Ancak, Auric ve Celal Esad beyin birlikte çalışması mümkün değildir. Devreye İstanbul Belediye Reisi Cemil Paşa girer. Osman Hamdi beyin istifası ile boşalan Kadıköy Belediye Başkanlığı’na Celal Esad beyi tayin ederek bu problemi de çözer.
Her ne kadar birikimi ve tecrübesi bu göreve uygun olsa da, Celal Esad bey -belki de – düello teklifi ile Belediye Başkanı olan tarihteki tek kişi olur.

Bu anektodu ve benzeri daha bir çok ilginç hikayeyi merak edenler için kıymetli mimarlarımızdan Doğan Hasol beyin “Mimarlar Dik Durur” adlı kitabını tavsiye ederim.
İstanbul, 2 Kasım 2021
gezmekyetmez







