6 Eylül 1955 günü, öğlen saatleri…
“Yazıyooooor, yazıyoooooor!!! Yunanlıların Atatürk’ün evini bombaladığını yazıyor” diye bağıran gazete satıcısı çocuğun boynunda asılı İstanbul Ekspres gazeteleri anında kapışılır. Normal koşullarda 20-30 bin satan İstanbul Ekspres gazetesi o gün 300 bin satar.
Bir süreden bir Londra’da yürütülen Kıbrıs görüşmeleri nedeni ile Yunanistan’a ve ülkemizde yaşayan Rum vatandaşlarımıza duyulan kızgınlığın öfkeye ve şiddete dönüşmesi Gökçin Sipahi imzalı bu haberle olur.
İstanbul’un çeşitli yerlerinde toplanan öfkeli kalabalıklar “Kıbrıs Türktür, Türk kalacaktır” sloganları ile Taksim meydanında birleşir. Saat 18:45 sularında sona eren mitingin devamında gayrimüslim vatandaşların mülklerine yönelik şiddet olayları baş gösterir. Daha önceden belirlenen gayri müslimlere ait dükkanlar, okullar, kiliseler basılır, yakılır, yağmalanır. Olaylar sadece Beyoğlu ile sınırlı değildir. Rumların yoğun olarak yaşadığı semtler; Kurtuluş, Şişli, Nişantaşı, Balat, Bakırköy, Yeşilköy, Ortaköy, Arnavutköy, Bebek, Moda, Kadıköy, Kuzguncuk, Çengelköy ve Büyükada da saldırılara hedef olur.
Güvenlik güçleri olayları bastırmakta yetersiz kalır. Hatta, bu çapulculara kasıtlı olarak müdahale edilmez. Kontrolden çıkan göstericiler İstiklal Caddesi’nde Emniyet Müdür Muavini Orhan Eyüpoğlu’nu döver, Eyüpoğlu’nu tanıyan gazeteci Necati Zincirkıran kendisini göstericilerin elinden alır. İstanbul Emniyet Müdürü Alaettin Eriş Rebul Eczanesi önünde saat 22.30 a kadar aracında mahsur kalır.
Istiklal Caddesi yağmalanan dükkanların sokaklara atılan ürünleri ile yürünemez hale gelir. Tramvayların arkasına bağlanan kumaş topları tüm caddeyi kaplar. Olayın tanıkları sokaklara dökülen gazyağı, şarap, rakı ve zeytinyağlar nedeniyle caddeyi tuhaf bir kokunun kapladığını anlatır.
Devam Edecek…
İstanbul, 6 Eylül 2021
gezmekyetmez

