ÇOK OKUYAN MI, ÇOK GEZEN Mİ BİLİR?

ÇOK OKUYAN MI, ÇOK GEZEN Mİ BİLİR

ÇOK OKUYAN MI, ÇOK GEZEN Mİ BİLİR

Bazen “Çok okuyan mı, çok gezen mi” diye size de soruyorlar mı?

Bana sorulduğunda bir Bektaşi fıkrası ile cevap veririm. Bektaşiye sıcağımı seversin, soğuğu mu diye sormuşlar. Ilığın canı mı çıktı demiş?

Çok okuyan mı, çok gezen mi sorusunun cevabı aslında bu fıkrada saklı. 20 yıldan fazla bir süredir kitap kolleksiyoncusu olmamdan olsa gerek bir gezgin için okumanın çok önemli olduğunu inanırım. Seyyah okuyacak, öğrenecek ki, seyahatler daha keyifli ve verimli geçecek. Ondan dolayı seyahatlerimi hep üç aşamalı planlarım:

Seyahat öncesindeki 4-5 hafta
Seyahatin kendisi
Seyahat sonrasındaki 2-3 hafta

İlk dönemde seyahatime dair gezilecek, görülecek ilginç yerleri tespit etmeye çalışır, kitaplardan notlar alırım.

İkinci dönemde; aldığım notlara göre kenti gezerim.

Üçüncü dönem ise; seyahatte gördüğüm ve bunu yazayım dediğim yerler ile alakalı daha detaylı şeyler okurum. Bu dönemde okuduklarım arasınsa en önemlileri o seyahat sırasında satın aldığım kitaplardır.

Bu bölümde seyahatlerim için faydalandığım bazı kitapları sizlerle paylaşacağım. Bununla yetinmeyim yeni çıkan, tanıtılmak üzere bana yollanan, incelediğim, değerlendirdiğim kitaplara dair görüşlerimi de sizlerle paylaşacağım. Elbette hep yeni kitaplar olmayacak. Özellikle kolleksiyonumda yer alan, eski kitapları, sahaf dostlarımın da tavsiye ettiklerini sizlerle paylaşacağım.

Sonuç olarak; mottomda da belirttiğim üzere gezmek yetmez, okumak da lazım.

Keyifli okumalar, gezmeler ve tekrar okumalar…

İstanbul, 3 Nisan 2020
Gezmek Yetmez

Exit mobile version