Midilli’de Sykaminia adlı küçük balıkçı köyündeyim. Adeta kayaların üzerine konmuş bir martı gibi duran küçük, beyaz şapel dikkatimi çekiyor. İlham perim kulağıma “benden söylemesi, bunu kaçırma, ilginç bir hikayesi var” diye fısıldıyor.
Deniz Kızı Panagia diye bilinen şapelin ünlenmesi 1949 yılında Stratis Myrivilis adlı bir yazarın yazdığı “Denizkızı Madonna” başlıklı romanla olur. Myrivilis, 1890 yılında Osmanlı coğrafyasında, Midilli Adası’nın Sykaminea köyünde doğar. Myrivilis’in hayatı kadar bahsekonu romanını yazma süreci de ilginçtir.
Söz konusu kitabın nerede ise tamamına yakını 130 yıllık bir dut ağacının altında yazar Myrivilis. Bundan dolayıdır bugün dahi ayakta olan bu ağaca köylülerin “Myrivilis Dutu” demesi.
Biz de Stratis gibi KAVOS (ΚΑΒΟΣ) kahvesinde, asırlık dut ağacının altına oturuyoruz. Kim bilir belki de yazarın oturduğu masadayız. Yazarın gözünden bakıyoruz Deniz Kızı Panagia Şapeli’ne.
Yazarın hayat hikayesi de çok ilginçtir. Osmanlı döneminde, 1890 yılında Sykaminea köyünde doğar. Atina Üniversitesi’nde Hukuk eğitimi aldığı sırada patlak veren I. Balkan Harbi’ne (1912) gönüllü katılır. Osmanlı ordusuna karşı savaşır. Hemen ardından II. Balkan Harbi’ne de katılır. Ancak, bacağından iki defa yaralanır. Adaya döner. Yazarlık ve gazetecilik yapmaya başlar. 1915 yılında ilk kitabı yayınlanır. Kampana ve Tahidromos adlı gazetelerini çıkarır.
Avrupa’nın alev alev yandığı günlerde Birinci Dünya Savaşı patlak verir. Yine gönüllü olur ve cepheye koşar Myrivilis. Önce Makedonya Cephesi’nde savaşır. Sonra da, Osmanlı topraklarını işgal eden Yunan ordusu için Eskişehir’de kurulan hastanede görev alır. Yunan ordusunun yaşadığı hezimet sonrasında Midilli’ye döner. Hayatını hikaye, roman ve gazetelere yazı yazarak sürdürür. Yazdığı romanlardan biri de yazımıza konu olan şirin beyaz şapeli meşhur eden ““Denizkızı Madonna” romanıdır.
1946 yılında Ulusal Yunan Yazarlar Derneği’ni kurar ve ilk başkanı seçilir. Yunan iç savaşı (1946-1949) sırasında komünistlerin en güçlü muhaliflerinden biri olur. Cephede yazmaya başladığı ve 1930 yılında basılan Mezarda Hayat dünya edebiyatının en güçlü savaş karşıtı yapıtlarından biri sayılır.
Stratis Myrivilis iyi bir edebiyatçı olmasına rağmen ödüllerle arası hiç iyi olmaz. Üç defa edebiyat alanında Nobel ödülüne aday gösterilse de bu ödüle asla sahip olamaz. Bir başka başarısız adaylık öyküsü 1958 yılında tatlı sonla biter. O güne kadar altı kez aday gösterildiği ve kabul edilmediği Atina Akademisi Üyeliği’ne seçilir.
İşte böyle hoş bir hikaye ile Ege’nin küçük bir balıkçı kasabasında 130 yıllık dut ağacının gölgesinde mutluluktan sarhoş bir halde günü sonlandırıyorum.
Sykaminia – Midilli, 01 Eylül 2023
gezmekyetmez